Boynun hemen ön kısmında, kelebek şeklinde olan tiroit bezi; ürettiği tiroid hormonları ile vücudumuzun metabolizma hızını ayarlayan temel hormondur. Yaklaşık 20 gram ağırlığındadır.
Tiroid hormonlarının normalden fazla salgılandığı hale hipertiroidi, normalden az salgılandığı hale hipotiroidi denir. Guatr ise tiroid bezinin çeşitli sebeplerle büyümesine denir.
Tiroid Bezinin Görevleri
Boyundaki tiroit bezi tarafından salgılanan T3 ve T4 olmak üzere iki türlü tiroit hormonu vardır. En önemli görevi vücutta harcanan kaloriyi ayarlamak ve enerji üretimini sağlamaktır. Vücudun ısısını ayarlar.
Hipertiroidi Nedir?
Hipertiroidi, tiroit bezinin salgıladığı tiroit hormonlarının fazla çalışması ve kanda fazla tiroit bulunması anlamına gelir. Halk arasında zehirli guatr olarak da bilinen hipertiroidi; aşırı terleme, sıcağa dayanıksızlık, çarpıntı gibi belirtilerle kendini gösterir. Laboratuvar testlerinde T3 ve T4’ün yüksek, TSH seviyesinin ise düşük olduğu tablo “hipertiroidi” olarak tanımlanmaktadır.
Hipotiroidi Nedir?
Tiroitin az çalışması durumu "hipotiroidi" olarak adlandırılmaktadır. Hipotiroidinin yaygın belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, kabızlık, çabuk üşüme ve soğuğa tahammülsüzlük görülür. Bazen dermatolojik hastalıklardan kaynaklandığı düşünülen cilt kuruluğu, ciltte kabalaşma görülebilir. Kan yağları fazla yakılamaz, dolayısıyla kolesterol ve trigliserit yükselir.
Çocuklarda sağlıklı büyüme için tiroit hormonlarının yeterli olması gerekir. Az salgılanması durumunda çocuklarda büyümede gerilik, boy kısalığı, zeka geriliği gelişebilir.
Tiroidit Nedir?
Tiroit bezinin enflemasyonu anlamına gelir. Bakteri, virüs veya otoimmün sistem kaynaklı olabilir. Belirtiler birbirine benzese de hastalık süreci, sonucu ve tedavisi farklılıklar gösterir
Tiroidit Çeşitleri
Tiroid bezindeki bakteri kaynaklı iltihap, hızlı ilerlediği için akut tiroiditi olarak adlandırılır. Hastalığın nedeni genellikle kan ve lenf dolaşımı yoluyla gelen bakterilerin tiroid bezinde iltihaba sebep olmasından kaynaklanır. Hastalığın belirtileri arasında, ateş, üşüme, titreme, çarpıntı, tiroid ve lenf bezinde şişme, ağrı görülür. Tiroid bezi üzerindeki deride kızarıklık da görülebilir.
Virüs kaynaklı tiroit bezi iltihabı, özellikle grip, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi virüs kaynaklı enfeksiyonların sonrasında görülür. Bu tür rahatsızlığın en belirgin belirtisi boynun ön bölgesinden görülen ağrıdır. Genelde yutkunma ve öksürmeyle birlikte artan ağrı, kulak ve çene bölgesinde de görülür. Ağrı öncesi halsizlik, çarpıntı ateş ve yutma zorluğu da görülebilir.
Hashimoto tipi tiroid bezi iltihabı, nedeni bilinmeyen bir şekilde bağışıklık sistemindeki bir bozukluk sonucu ortaya çıkar. Bu rahatsızlık, tiroid bezi yetmezliğinin en büyük sebebidir. Rahatsızlığın başlarında bezde büyüme görülür, daha sonra bez, küçülerek neredeyse yok olur.
Guatr Nedir?
İyi huylu hastalıklardan birinci grubunda tiroidin büyümesi yer alır ve genel anlamda “guatr” olarak bilinir. Bu büyüme tiroidin bir ya da birkaç bölgesinde, tiroit içine veya dışına doğru yumrulaşma (tomurcuklanma) şeklinde olabilir. Yumrulaşan kesime nodül, bu şekilde büyümüş tiroide nodüler guatr denir. Tiroid ultrasonografisinde nödül görülen hastalarda sintigrafi denilen yöntemle tiroid bezinin fonksiyonu değerlendirilmekte ve nodüllerin çalışıp çalışmadıkları anlaşılmaktadır. Nodüllerin iyi huylu ya da kötü huylu olup olmadığı ise ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) denilen bir yöntemle anlaşılabilmektedir.
Guatr Tedavisi
Öncelikle hormonal olarak bozukluk yoksa, nodüller küçük ve kanser şüphesi yoksa ameliyat gerekmez. Rutin takiplerle bezde büyüme olup olmadığının takibi, hormon seviyelerinin izlenmesi yeterlidir. Ama aşağıdaki durumlarda hastaya cerrahi tedavi tavsiye edilir.
Tiroid kanseri, tiroid bezinin kanseridir. Genelde 20 yaş altı ya da 60 yaş üstü hastalarda görülür. Genellikle iyi tedavi edilebilen kanser türleridir.
Tiroid kanseri tipik olarak hastalığın erken döneminde herhangi bir belirti veya işaret vermez. İlerlayen zamanlarda, aşağıdakilere sebep olabilir:
Risk Faktörleri
Papiller Tip: Tiroid kanserlerinin yüzde 80’i, papiller tiptir. Lenf yolu ile yayılır .İğne biyopsisi ile tanı koyulabilir.
Folliküler Tip: %10 sıklıkla görülür. Kan yolu ile yayılır. İğne biyopsisi ile tanı koyulamaz.
Medüller Tip: Tiroid kanserlerinin %5’ini oluşturuyorlar. İğne biyopsisi ile olguların %80’ine tanı koyulabilir. Genetik geçiş gösteren ailevi tipleri 1-20 yaş arasında görülürken, ailevi olmayanlar 40 yaşından sonra ve genellikle lenf metastazı yapmış olarak ortaya çıkıyor.
Anaplastik Tip:Tiroid kanserlerinin %2’ini oluşturuyorlar. İğne biyopsisi ile tanı %90 oranında tanı koyulabilir.
Tüm tiroid kanserli hastalarda (tümör çapı ne olursa olsun) mutlaka uygulanması gereken dört tedavi basamağı vardır ve bunlar sırasıyla şöyledir:
1) Ameliyat: Ameliyatla tiroid bezinin hepsi çıkarılır. En önemlisi budur. Çünkü triroid bezinin tamamen çıkarılması gerekir. Geride parça kaldığında hem nüks ihtimali artar hem de daha sonra yapılacak tedavilerin etkinliği azalır.
2) Radyoaktif iyot tedavisi: Ameliyattan 4-6 hafta sonra radyoaktif iyot tedavisi yapılır.
3) Levotiroksin ilacı ile tedavi
4) Belirli aralarla takip: Tiroglobulin, tiroglobulin antikoru ve vücut taraması ile takip yapılır.
Bu tedavi basamakları uygulanan tiroid kanserli hastalarda kanser çoğunlukla yok olmaktadır. Ancak ameliyat yetersiz yapılırsa veya tiroid bezinin hepsi alınmaz ise; yahut da radyoaktif iyot tedavisi yapılmaz ise kanser nüksü sık görülmektedir.
Boyunun alt kısmında yapılan çok küçük bir kesi ile yapılır. Tecrübeli ellerde oldukça güvenli bir ameliyattır. Ses kısıklığı, kalsiyum düşüklüğü, kanama ve enfeksiyon gibi sorun çıkma ihtimali %1 den düşüktür.
©2025 Doç. Dr. Cemal Kara. Tüm hakları saklıdır. . Powered by Mergena | Seo by WiseSoft