Tüp mide ameliyatı (Sleeve Gastrektomi) midenin cerrahi işlemle bir tüp haline getirilmesi operasyonudur.
Midenin yaklaşık olarak %75- 80’i stapler denilen özel aletler ile kesilir. Bu hattın üzerine ikincil bir koruma amaçlı tekrar dikiş atılır. Kesilen mide, karındaki küçük kesi yerlerinden çıkarılır. Bu ameliyat yöntemi ile sindirim sistemi değişmemiş olur. Sadece mide küçültülür. Bağırsaklara herhangi bir işlem yapılmaz. Mideye bir tüp veya başka bir yabancı cisim yerleştirilmemektedir. Midenin şekli tüp şekline benzediği için tüp mide ameliyatı olarak isimlendirilir.
Tüp mide ameliyatının tek etkisi midenin hacminin küçültülmesi ve besin tüketiminin kısıtlanması değildir. Mide küçültülerek tüp şekline getirilirken mideden salgılanan açlık hormonu yani ghrelin hormununun salgılandığı bölüm de büyük oranda alınır. Açlık hissi, ameliyat öncesine göre azalmaktadır. Beyin daha az açlık hisseder. Tüp mide ameliyatı hem mekanik hem de hormonal etki ile besin tüketimini azaltır.
Tüp Mide Ameliyatı ile ilgili sorularınız mı var? Bize Hemen Ulaşın >>> +90 (551) 440 00 33
Tüp mide ameliyatında emilime müdahale edilmediğinden vitamin ve mineral eksiklikleri daha az gerçekleşir.
Tüp mide ameliyatında, midenin çıkarılan kısmı açlığı tetikleyen Ghrelin hormonunun en fazla salgılanan kısmı olduğu için sadece yenen besin miktarı azalmaz aynı zamanda yeme isteğinde de azalma gerçekleşir.
Besinin mideden ince barsağa geçişini kontrol eden mekanizmayı bozmadığı için tüp mide ameliyatı sonrası Dumping sendromu gözlemlenmez.
Hipertansiyon , diyabet ve uyku apnesi gibi obeziteye bağlı hastalıklarda tüp mide ameliyatından sonra %70-80 oranında düzelme görülebilir.
Tüp mide ameliyatından sonra gerekli olduğu durumlarda diğer obezite cerrahi ameliyatlarına dönüştürülebilir.
Tüp mide ameliyatında vücuda yabancı bir cisim yerleştirilmez.
Tüp mide ameliyatı olmaya karar verdiyseniz yanınızda bir refakatçi olmadan da hastaneye gelebilir, ameliyatınızı olabilir ve ameliyattan çıktıktan 1 saat sonra hemşirelerin yardımıyla yürümeye başlayabilirsiniz.
Tüp mide ameliyatı sonrası odanızın bulunduğu katta olan hemşire arkadaşlarımız size her zaman destek olacaktır. Ameliyattan çıktıktan sonra sizi yatağa bağlı tutacak hiçbir etken kalmayacak, hatta mümkün olduğunca yürümenizi ve hareket etmenizi isteyeceğiz.
Ameliyat sırasında ekstra bir komplikasyon gelişmediği sürece sonda, dren gibi vücudunuzda kalacak materyalleri kullanmıyoruz. Eğer gerekli görülüp dren takıldıysa takılan dreni taburculuğunuz sırasında ağrısız bir şekilde çıkartıyoruz ve evinize sizi o şekilde gönderiyoruz. Eve gittiğinizde yürüyüş, banyo gibi günlük rutinlerinizi gerçekleştirirken de herhangi bir özel yardıma ihtiyaç duymazsınız.
Tüp mide (obezite) ameliyatı cerrahın kullandığı laparoskopik (kapalı) tekniğe göre karın üstünde 2-3 cm olacak şekilde, 3 veya 4 küçük kesi şeklinde yapılır. Kesi yerleri olabildiğince küçük açıldığı için dikiş izi de bir o kadar küçük olacaktır. Ameliyat sonrası açılan bu küçük delikler kendiliğinden eriyebilen ve tekrardan hastaneye gidip aldırmanızı gerektirmeyecek ipler yardımıyla dikilir. Atılan dikişler 1 hafta 10 gün içinde kendiliğinden düşecektir.
Ameliyattan çıktığınızda kesi yerleri strip dediğimiz cerrahi bantlarla kapatılır ve pansumanı yapılır. Ancak evde pansumanı tekrarlamanız gerekmez. Hastanede kaldığınız süreç içinde yapılan pansuman da açılır ve evinize sadece cerrahi striplerle dönersiniz.
Taburcu olduktan 1 gün sonra duşa girebilir ve bu stripleri de duş esnasında çıkarabilirsiniz. Laparoskopik olarak yapılan bu ameliyatın bir avantajı da kesi yerlerinin minimal olması, evde pansumana devam etmek zorunda kalmamanız ve enfeksiyon riskinin de buna bağlı olarak en aza inmiş olmasıdır.
Obezite cerrahisine aday olan hastaların büyük çoğunluğunda diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve kalp hastalıkları gibi birçok yandaş hastalığa sahiptir. Bariatrik cerrahi geçiren ve başarılı şekilde kilo veren hastalarda bu hastalıklarda belirgin düzelmeler ve hatta tam iyileşme görülür.
"Mide küçültme (tüp mide) ameliyatları" sonrası hastalar hastaneden taburcu olduklarında doktor tavsiyesine göre 10 günlük kan sulandırıcı, 3 aylık mide koruyucu tablet ve en az 3 ay vitamin mineral takviyeleri kullanması gerekmektedir.
Obezite ameliyatı olmuş kişilerin taburcu olduktan sonra özellikle kendi hekimlerinin önerdiği ilaçları kullanmaları önemlidir. Hastanın işlem öncesi sürekli kullandığı ilaçları var ise ilk 1 ay doktoruna danışmadan kesinlikle kullanmamalıdır. Özellikle tansiyon, diyabet gibi rahatsızlıkları olan hastalarda taburculuk sonrası takip çok önemlidir. Çünkü tansiyon ve diyabet için ilaç kullanan hastaların bu problemleri ilk aydan ciddi oranda iyileşme göstereceğinden ilaçlarının dozlarının azaltılması doktorlarımız tarafından önerilebilir.
Tüp mide ameliyatı operasyonu sonrasında obezite ile mücadele de uzun dönem için tek başına bir tedavi yöntemi olarak görülmemelidir. Bu ameliyat sağlıklı kiloya ulaşmak ve yaşam kalitesini arttırmak için bir araçtır. Başarılı ve uzun dönemli sonuca sahip olabilmek için yaşam tarzı değişikliği çok kıymetlidir.
Yeme davranışı ve alışkanlıklarınızı, fiziksel aktivite düzeyinizi, stres yönetimi stratejilerinizi değiştirmeniz gerekecektir. Beslenme planı bu değişiklik sürecinin en önemli bileşenidir. Operasyon gerçekleştikten sonra en önemli aşama size uygun beslenme programını takip etmektir. Öncelikle bilmeniz gereken artık çok minik bir mideniz olduğudur.
Mideniz çok minik olduğundan; kendinizi bir bebek gibi görmelisiniz. Çok az miktarda sıvı ya da besin aldığınızda hemen doyacaksınız. Dolayısıyla minik hacimde sağlığınız için maksimum faydaya sahip olan besinlerle, kaliteli beslenmeyi bu süreçte öğrenmelisiniz.
Bu süreci 4 aşamada değerlendirebilirsiniz.
1. Aşama – Berrak Sıvı Dönemi : Ameliyatın ertesi günü kaçak testinin ardından 8 saat boyunca 20 dakikada bir 10 mL sıvı( elma suyu, su ) tüketimine hastanede başlayacaksınız. Tüketim yaparken dudak ıslatır gibi yudumlarla dinlene dinlene tüketim yapmalı ve pipet kullanmamalısınız.
2. Aşama – Sıvı Beslenme: Ameliyat sonrası ikinci gün ile birlikte başlayacağınız ve 10 gün boyunca devam edecek sıvı döneminizde tüketeceğiniz her sıvı tanesiz, tortusuz ve kolay akabilen kıvamda olmalıdır. Bu aşamanın ana kahramanı, hızlı kilo kayıplarında kas korunumunu maksimumda tutmaya yardımcı protein tozları olacaktır. Protein tozunun yanında tanesiz komposto/ hoşaf suları, laktozsuz süt, soya sütü, sulandırılmış ayran, ılık kuşburnu/ıhlamur bitki çayı, önerilecek et suyu/ tavuk suyu çorbalar alternatif olabilir.
Önerilen alternatifleri minik yudumlarla tüketiniz. Sıvı tüketirken pipet kullanmayınız çünkü gaz problemine neden olabilir. Yatarken ve yürürken sıvı almak mide bulantısı veya kusmaya sebep olabileceğinden tavsiye edilmemektedir.
3. Aşama – Püre Beslenme: Sıvı döneminin bitmesinin ardından 20 gün sürecek püre dönemine başlanır. Püre kıvamında besinleri elde etmek için bazen blenderdan, bazen çatalın arkasından, bazen cam rendeden yardım alabilirsiniz. Bu aşamada kıvamsız/tanesiz çorbalara ek olarak daha kıvamlı/yoğun çorbalar, sebze/meyve püreleri, yoğurt, kefir, yumuşak kıvamlı yumurta, peynir, yumuşak pişirilmiş balık tüketebilirsiniz.
Besin yelpazesi genişletilmesi tüketilecek tarifleri arttırarak mental anlamda da pozitif etki sağlar. Püre besinlere geçerken günlük sıvı gereksiniminizi unutmamalısınız. Ama bu aşamadan itibaren hayatınıza 30 DAKİKA KURALI dahil olmalıdır. Katı besinler (püreler) ve sıvı alımları arasında yaklaşık 20-30 dakika eklenmelidir. Sıvı ve katı kıvamları besinlerin birlikte alımından kaçınmalısınız.
4. Aşama – Katı Beslenme: Yukarıdaki aşamalara karşı tolerasyonunuza göre 1.ayın tamamlanmasıyla birlikte sizin de çok beklediğiniz normal kıvamlı besinlerinize / yemeklerinize yavaş yavaş başlayabilirsiniz. Normal kıvamlı besinlere karşı tolerasyonunuzun iyi olması (bulantı, kusma, geğirme, kramp vb. olmaması) için yiyeceklere olan özleminize yenilmeden yavaş yavaş, iyi çiğneyerek ve ufak porsiyonlarla başlamak gene en temel kuraldır.
Tüp mide ameliyatı ile ilgili daha fazla bilgi almak için +90 (551) 440 00 33 no ' lu telefondan bizimle iletişime geçebilirsiniz.
©2025 Doç. Dr. Cemal Kara. Tüm hakları saklıdır. . Powered by Mergena | Seo by WiseSoft