Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme: Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Tüp mide ameliyatı, obezite tedavisinde etkili bir cerrahi müdahale olup, hızlı kilo kaybı sağlamak isteyen bireyler için sıklıkla tercih edilen bir seçenektir. Ancak, başarılı bir kilo kaybı süreci ve sağlıklı bir iyileşme için sadece cerrahi müdahale yeterli değildir. Tüp mide ameliyatı sonrası beslenme, hastaların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Peki, tüp mide ameliyatı sonrasında nelere dikkat etmelisiniz? İşte ameliyat sonrası beslenmeye dair bilinmesi gerekenler.

1. İlk Haftalarda Sıvı Diyetine Geçiş

Tüp mide ameliyatından sonraki ilk haftalar, mide ve sindirim sisteminizin iyileşmeye başladığı dönemdir. Bu süreçte, sindirim sisteminizin yeni yapısına uyum sağlaması için sıvı diyetine geçmeniz gerekmektedir. İlk etapta tüketebileceğiniz gıdalar arasında su, et suyu, şeffaf çorbalar ve şekersiz içecekler bulunur. Katı gıdalara geçiş, cerrahiden sonraki birkaç hafta içinde aşamalı olarak yapılmalıdır.

Sıvı diyetinde dikkat edilmesi gerekenler:

  • Günde en az 2 litre su içmeye özen gösterin.
  • Şekerli içeceklerden ve asidik içeceklerden kaçının.
  • Yavaşça, küçük yudumlarla sıvı alımına dikkat edin.

2. Katı Gıdalara Geçiş: Püre ve Yumuşak Yiyecekler

Ameliyatın ikinci haftasından itibaren, katı gıdalara geçiş yapabilirsiniz ancak bu geçiş çok dikkatli olmalıdır. Katı yiyecekleri püre haline getirebilir veya çok iyi pişmiş yumuşak yiyecekler tüketebilirsiniz. Yoğurt, püre haline getirilmiş sebzeler, haşlanmış tavuk gibi yiyecekler bu aşamada tercih edilebilir. Katı gıdalara geçiş, mideyi aşırı zorlamamak için çok dikkatlice yapılmalıdır.

Katı gıda geçişi sırasında dikkat edilmesi gerekenler:

  • Yavaşça ve küçük porsiyonlar halinde yemek yiyin.
  • Yiyecekleri iyice çiğneyerek sindirim sisteminizi rahatlatın.
  • Aşırı yağlı ve baharatlı gıdalardan kaçının.

3. Protein Alımına Özen Gösterin

Tüp mide ameliyatı sonrası protein alımı çok önemlidir çünkü vücudun iyileşmesi ve kas yapısının korunması için protein gereklidir. Yeterli protein alımı, kilo kaybını sağlarken kas kütlesini korumanıza yardımcı olur. Özellikle beyaz et, yoğurt, süt, yumurta gibi protein kaynaklarına yönelmelisiniz. Ayrıca, protein içeren protein tozları da günlük beslenmenizi destekleyebilir.

Protein alımında dikkat edilmesi gerekenler:

  • Her öğünde protein kaynaklarına yer verin.
  • Yavaş yavaş ve yeterli miktarda protein tüketin.
  • Protein alımını artırmak için sağlıklı atıştırmalıklar tercih edin.

4. Yavaş Yavaş Yemek Yiyin ve Düzenli Aralıklarla Beslenin

Tüp mide ameliyatı sonrası mideniz daha küçük hale geldiği için yavaş yemek yemek çok önemlidir. Hızlı yemek yemek, midenizi gereksiz yere zorlayabilir ve sindirim sorunlarına yol açabilir. Aynı zamanda, yemekleri küçük lokmalar halinde almanız ve her lokmayı iyice çiğnemeniz gereklidir. Ayrıca, öğünleri düzenli aralıklarla yaparak kan şekerinizin dengede kalmasını sağlayabilirsiniz.

Yavaş yemek yerken dikkat edilmesi gerekenler:

  • 20-30 dakikada bir öğün bitirmeyi hedefleyin.
  • Yemek yerken konuşmamaya özen gösterin ve odaklanın.
  • Her öğünde sadece küçük porsiyonlar tüketin.

5. Vitamin ve Mineral Takviyeleri

Tüp mide ameliyatı sonrası vitamin ve mineral eksiklikleri yaşanabilir çünkü mide küçüldükçe besinlerin emilim oranı azalabilir. Bu nedenle, özellikle B12 vitamini, demir, kalsiyum ve D vitamini gibi temel vitamin ve minerallerin eksikliği önlenmelidir. Doktorunuzun önerisiyle düzenli olarak vitamin takviyesi almanız önemlidir.

Vitamin ve mineral takviyeleri hakkında dikkat edilmesi gerekenler:

  • Doktorunuza danışarak uygun takviyeleri alın.
  • Düzenli olarak vitamin seviyelerinizi kontrol ettirin.
  • Yeterli kalsiyum ve D vitamini alımına özen gösterin.

6. Yavaşça Egzersiz ve Fiziksel Aktivite

Beslenme kadar fiziksel aktivite de tüp mide ameliyatı sonrası sürecin bir parçasıdır. Ancak, egzersiz yapmaya başlamadan önce doktorunuzdan onay almanız önemlidir. Genellikle, ilk 6 haftada ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır. Küçük yürüyüşler ve hafif aktiviteler, iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Egzersiz sırasında dikkat edilmesi gerekenler:

  • Yavaşça egzersiz yaparak vücudunuzu dinlendirin.
  • Ameliyat sonrası yoğun egzersizlerden kaçının.
  • Yavaşça artan seviyelerde fiziksel aktiviteye odaklanın.

Sonuç: Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Sağlıklı Beslenme

Tüp mide ameliyatı sonrası sağlıklı bir yaşam için beslenme alışkanlıklarınızı düzenlemeniz şarttır. Dikkatli ve dengeli bir beslenme, kilo kaybını hızlandırabilir ve sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olabilir. Yavaş yavaş yemek yemek, protein alımına özen göstermek, vitamin ve mineral takviyelerini düzenli almak, tüp mide ameliyatı sonrası en önemli adımlardır. Unutmayın, her birey farklıdır ve kişisel bir diyet planı oluşturmak için uzman bir diyetisyen ve doktor desteği almak en doğru yoldur.

2025 Tüp Mide Ameliyatı Fiyatları: Türkiye ve MedicalPark İzmir

Obezite, dünya genelinde hızla yayılan ve ciddi sağlık sorunlarına yol açan bir hastalıktır. Bu durumu yönetebilmek için birçok tedavi seçeneği mevcutken, tüp mide ameliyatı son yıllarda etkili ve kalıcı bir çözüm olarak öne çıkmaktadır. Türkiye, özellikle sağlık turizmi açısından tercih edilen bir destinasyon haline gelmişken, tüp mide ameliyatı fiyatları 2025’te değişen ekonomik koşullar ve sağlık politikalarına göre farklılık göstermektedir. Peki, tüp mide ameliyatı fiyatları 2025 yılında ne kadar? MedicalPark İzmir’deki tüp mide ameliyatı fiyatları nasıl?

2025 Tüp Mide Ameliyatı Fiyatları: Türkiye Genelinde Değişkenlik

Tüp mide ameliyatı, hastaların midesinin büyük bir kısmının cerrahi olarak çıkarılmasıyla yapılan bir işlemdir. Bu sayede yemek miktarı sınırlanır ve kilo verme süreci hızlanır. Türkiye, tıbbi altyapısı ve uzman kadrosu ile tüp mide ameliyatı için tercih edilen bir ülkedir. Ancak, 2025 yılı itibariyle tüp mide ameliyatı fiyatları, hastanın ihtiyaçlarına, yapılacak hastaneye ve doktorun uzmanlık seviyesine bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

2025 tüp mide ameliyatı fiyatları Türkiye’de ortalama olarak 50.000 TL ile 90.000 TL arasında değişmektedir. Ancak bu fiyat, kullanılan teknikler, hastanenin lokasyonu, doktorun deneyimi ve hastanın özel durumu gibi faktörlere göre farklılık gösterebilir.

MedicalPark İzmir’de Tüp Mide Ameliyatı Fiyatları

MedicalPark İzmir, obezite cerrahisi alanında uzmanlaşmış ve tüp mide ameliyatları konusunda geniş bir deneyime sahip bir hastanedir. MedicalPark İzmir’de tüp mide ameliyatı fiyatları, 2025 yılında 55.000 TL ile 85.000 TL arasında değişen fiyatlarla sunulmaktadır. Bu fiyat, hastanın genel sağlık durumu ve kişisel ihtiyaçlarına göre belirlenmektedir.

MedicalPark İzmir’in tüp mide ameliyatlarında sunduğu avantajlar:

  • Deneyimli cerrahlar: MedicalPark İzmir, obezite cerrahisi konusunda uzmanlaşmış ve yıllardır başarılı operasyonlar gerçekleştiren bir ekibe sahiptir.
  • Modern tıbbi altyapı: Hastane, en yeni teknolojiye sahip cihazlarla donatılmıştır, bu da güvenli ve başarılı ameliyatların yapılmasını sağlar.
  • Hasta odaklı yaklaşım: Her hasta için kişiye özel tedavi planları oluşturulmaktadır.
  • Sağlık turizmi desteği: Yurt dışından gelen hastalar için konaklama, ulaşım ve rehberlik hizmetleri sunulmaktadır.

Tüp Mide Ameliyatı Fiyatlarını Etkileyen Faktörler

Tüp mide ameliyatı fiyatları, yalnızca hastane ücretleriyle sınırlı değildir. Birçok faktör, bu fiyatları etkileyebilir:

  1. Doktorun Deneyimi ve Uzmanlık Alanı: Alanında uzman bir cerrah tarafından yapılan ameliyatların fiyatları genellikle daha yüksek olabilir. Ancak deneyimli bir cerrahın sağladığı güven ve başarı oranı, fiyat farkını dengeleyebilir.
  2. Kullanılan Teknolojiler: Tüp mide ameliyatı, laparoskopik yöntemle yapılabilir. Bu yöntem, daha az kesik yapılarak hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlar, ancak daha yüksek teknoloji gerektirdiğinden fiyatları etkileyebilir.
  3. Hastanenin Lokasyonu: İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde fiyatlar genellikle biraz daha yüksek olabilir. Ancak hastaların tedavi için bu şehirleri tercih etmeleri, sağlık turizmini de beraberinde getirir.
  4. Hastanın Sağlık Durumu: Obezite cerrahisi, kişiye özel bir tedavi sürecidir. Ameliyat öncesi ve sonrası yapılacak testler, kullanılan ilaçlar ve tedavi süreçleri fiyatları etkileyebilir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Süreç

Tüp mide ameliyatı sonrasında hastalar, birkaç gün hastanede kalacak ve iyileşme sürecinin başlaması için doktorların önerdiği programı takip edecektir. Bu süreçte, diyetisyen ve psikolog desteği gibi ek hizmetler, hastanın başarılı bir iyileşme süreci geçirmesine yardımcı olabilir.

Tüp mide ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler:

  • Diyet ve Beslenme: Ameliyat sonrası süreçte, sağlıklı beslenme alışkanlıkları oluşturulmalı ve doktorun önerdiği diyet programına uyulmalıdır.
  • Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite, kilo kaybı sürecini destekler ve sağlıklı yaşamı pekiştirir.
  • Psikolojik Destek: Kilo kaybı, bazen duygusal ve psikolojik zorluklara yol açabilir, bu nedenle psikolojik destek önemli bir faktördür.

Sonuç: Tüp Mide Ameliyatı Yatırım Yapmaya Değer Bir Sağlık Çözümüdür

2025 yılı itibariyle Türkiye ve MedicalPark İzmir’de tüp mide ameliyatı fiyatları, tedaviye olan talep ve ekonomik faktörlere göre değişiklik göstermektedir. Ancak bu tedavi, sağlıklı bir yaşam sürdürmek ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarını önlemek için önemli bir yatırımdır. Tüp mide ameliyatı, sadece kilo kaybı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yaşam kalitesini artırarak bireylerin daha sağlıklı bir geleceğe adım atmalarını sağlar.

Eğer siz de tüp mide ameliyatı hakkında daha fazla bilgi almak ve fiyatlar konusunda net bir bilgiye sahip olmak isterseniz, MedicalPark İzmir ile iletişime geçebilir ve kişisel bir değerlendirme alabilirsiniz.

Obezite Tedavisinde Başarıya Giden Yol: Cerrahi mi Diyet mi?

Obezite, günümüzde sağlık sorunlarının başında gelmektedir ve tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Obezite tedavisi, kişiye özel bir yaklaşım gerektirir ve genellikle cerrahi ya da diyet gibi farklı yöntemlerle uygulanabilir. Ancak bu iki yöntemin etkinliği ve başarı oranları arasındaki farklar, hastaların doğru tedavi yolunu seçmesinde önemli rol oynar. Peki, obezite tedavisinde başarıya giden yol cerrahi mi yoksa diyet mi?

Obezite Tedavisinde Cerrahi Yöntemler

Obezite cerrahisi, genellikle daha ileri derecedeki obezite vakalarında tercih edilen bir tedavi seçeneğidir. Tüp mide ameliyatı, gastrik bypass gibi yöntemler, hızla kilo vermek isteyen ve diyet ya da egzersizle başarılı sonuçlar alamayan bireyler için etkili çözümler sunar. Tüp mide ameliyatı, mideyi küçülterek yeme miktarını sınırlayan ve hormonları düzenleyerek iştahı kontrol altına alan bir işlemdir.

Cerrahi yöntemlerin avantajları:

  • Hızlı kilo kaybı: Obezite cerrahisi, hastaların hızlı bir şekilde kilo vermelerini sağlar.
  • Kalıcı sonuçlar: Doğru diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri ile desteklendiğinde, cerrahi tedavi kalıcı kilo kaybı sağlayabilir.
  • Sağlık sorunlarının iyileşmesi: Obeziteye bağlı diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi hastalıkların iyileşmesine yardımcı olabilir.

Ancak cerrahi yöntemlerin de riskleri vardır. Ameliyatın komplikasyonları, iyileşme süreci ve sürekli takip gerekliliği, cerrahiden önce dikkatlice değerlendirilmelidir.

Diyet Yöntemiyle Obezite Tedavisi

Diyet, obezite tedavisinin en temel ve yaygın kullanılan yöntemlerinden biridir. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni, kilo vermek ve bu kiloyu korumak için oldukça etkilidir. Diyet, kişiye özel olarak planlanmalı, yeterli besin öğelerini alacak şekilde hazırlanmalıdır.

Diyet yöntemlerinin avantajları:

  • Yavaş ve sağlıklı kilo kaybı: Diyetle kilo verme süreci daha yavaş olabilir ancak bu, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir yöntemdir.
  • Maliyet açısından uygun: Cerrahi müdahalelere kıyasla, diyet genellikle daha ekonomik bir tedavi seçeneğidir.
  • Yaşam tarzı değişikliği: Diyet, obeziteyi kalıcı olarak yenmek için bir yaşam tarzı değişikliği gerektirir. Kişinin yeme alışkanlıklarını düzenlemesi, gelecekteki sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olabilir.

Diyetin dezavantajları ise, her zaman kısa vadeli çözümler sunduğu ve çoğu kişinin uzun süreli diyet planlarını sürdüremediği gerçeğidir. Ayrıca bazı hastalar, yalnızca diyetle kilo verme sürecinde yeterli başarıyı gösteremeyebilir.

Obezite Tedavisinde Başarıyı Artıran Faktörler

Obezite tedavisinde başarılı olmak için cerrahi ya da diyet yönteminin dışında bazı önemli faktörler de vardır:

  • Psikolojik destek: Obezite tedavisinde psikolojik destek, kişinin motivasyonunu artırabilir ve yeme alışkanlıklarını değiştirme sürecini kolaylaştırabilir.
  • Fiziksel aktivite: Egzersiz, kilo kaybı sürecinde hem cerrahi hem de diyet tedavisinin etkinliğini artırabilir.
  • Kişiye özel plan: Her bireyin obezite tedavi süreci farklıdır. Kişiye özel bir tedavi planı, daha başarılı sonuçlar doğurabilir.

Sonuç: Cerrahi mi, Diyet mi?

Obezite tedavisinde en uygun yöntem, kişinin sağlık durumu, yaşam tarzı, hedefleri ve tedaviye olan yaklaşımına bağlıdır. Tüp mide ameliyatı gibi cerrahi yöntemler, hızlı kilo kaybı sağlamak ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarını iyileştirmek isteyen kişiler için etkili olabilir. Öte yandan, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri, daha uzun vadeli ve sürdürülebilir sonuçlar elde etmek isteyenler için ideal olabilir.

Her iki yöntem de başarılı olabilir ancak kişiye özel tedavi planı ve uzman bir desteği, tedavinin etkinliğini artıracaktır. Obezite tedavisinde karar verirken, uzman bir hekimle görüşmek, en doğru yönlendirmeyi almanızı sağlar.

Obezite tedavisi, sadece bir kilo kaybı süreci değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzına dönüşüm sürecidir. Siz de sağlıklı bir yaşam için adım atmaya hazırsanız, doğru tedavi seçeneğini belirlemek için bir uzmanla görüşebilirsiniz.

Tüp Mide Ameliyatı Nedir ve Kimler İçin Uygundur?

Tüp mide ameliyatı, modern obezite cerrahisinin en yaygın ve etkili yöntemlerinden biridir. Bu ameliyat, fazla kilolarınızdan kurtulmanıza yardımcı olurken, aynı zamanda obeziteye bağlı diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi yandaş hastalıkların tedavisinde de büyük rol oynar. MedicalPark İzmir’de, Doç. Dr. Cemal Kara ve ekibi bu alanda uzmanlaşmış bir yaklaşımla hastalarına hizmet vermektedir.

Tüp Mide Ameliyatı Nedir?

Tüp mide ameliyatı (“Sleeve Gastrectomy”), midenin büyük bir kısmının cerrahi olarak alındığı bir prosedürdür. Bu işlemin sonucunda mide, daha küçük bir tüp şeklini alır ve hastaların tükettikleri gıda miktarı önemli ölçüede azalır. Aynı zamanda, açlık hissini tetikleyen ghrelin hormonunun salgılandığı mide bölgesi çıkarıldığı için iştah da belirgin bir şekilde azalır.

Kimler Tüp Mide Ameliyatı İçin Uygundur?

Tüp mide ameliyatı, genellikle aşağıdaki kriterleri karşılayan hastalar için uygundur:

  1. Vücut Kitle Endeksi (VKE) 40 ve Üzeri: Ciddi obezite problemi olan kişiler için bu ameliyat etkili bir çözüm olabilir.
  2. VKE 35-40 Arası ve Yandaş Hastalıklar: Diyabet, hipertansiyon ya da uyku apnesi gibi obeziteye bağlı hastalıkları olan bireyler.
  3. Diğer Yöntemlerle Kilo Veremeyenler: Diyet, egzersiz veya diğer kilo verme yöntemlerinden sonuç alamayan hastalar.
  4. Genel Sağlık Durumu Uygun Olanlar: Anesteziye uygunluğu olan ve ciddi cerrahi riskleri bulunmayan kişiler.

Tüp Mide Ameliyatının Avantajları

  • Hızlı ve Kalıcı Kilo Kaybı: Ameliyat sonrası hastalar genellikle fazla kilolarının %50-70’ini kaybeder.
  • Yandaş Hastalıklarda İyileşme: Diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıkların belirtilerinde çok büyük bir azalma görülür.
  • Yaşam Kalitesinde Artış: Daha enerjik ve sağlıklı bir yaşam mümkün hale gelir.
  • Minimal İnvaziv Yöntem: Laparoskopik olarak yapılan bu ameliyat, daha az kesi ve daha hızlı iyileşme süreci sunar.

Tüp Mide Ameliyatına Nasıl Hazırlanılır?

Ameliyat öncesi birçok test ve değerlendirme yapılır. MedicalPark İzmir’de, hastalarımızın genel sağlık durumunu analiz ederek ameliyata uygunluğunu belirliyoruz. Ayrıca, ameliyat öncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenler konusunda detaylı bilgilendirme sağlıyoruz.

Tüp mide ameliyatı ile ilgili daha fazla bilgi almak için bizi arayabilir ya da kliniğimize başvurabilirsiniz. Doç. Dr. Cemal Kara ve uzman ekibimiz, sizi sağlıklı bir geleceğe taşımak için yanınızda!

Laparoskopik Gastrektomi

Mide Kanseri Tedavisinde Kapalı Cerrahi Yöntem: Laparoskopik Gastrektomi

Mide kanseri, dünya genelinde birçok insanı etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile hastalığın kontrol altına alınması mümkündür. Modern tıpta kapalı cerrahi yöntemler, mide kanseri tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılmakta ve hastalara birçok avantaj sunmaktadır. Laparoskopik gastrektomi, mide kanseri tedavisinde kullanılan en etkili minimal invaziv yöntemlerden biridir.

Kapalı Cerrahi Yöntemi Nedir?

Kapalı cerrahi, birkaç küçük kesi yoluyla özel aletler ve bir kamera yardımıyla yapılan bir ameliyat yöntemidir. Laparoskopik gastrektomi, bu teknikle mide kanseri olan hastalarda tümörlü dokunun çıkarılması için kullanılır. Minimal invaziv tekniklerin sağladığı hassasiyet, hem operasyon başarısını artırır hem de hasta konforunu iyileştirir.

Kapalı Cerrahinin Avantajları

Daha Kısa İyileşme Süresi: Açık cerrahiye göre daha hızlı bir iyileşme süreci sunar.

Daha Az Ağrı: Küçük kesiler, ameliyat sonrası ağrıyı azaltır.

Daha Az Kanama Riski: Minimal invaziv yöntemler, ameliyat sırasında kan kaybını en aza indirir.

Kısa Hastanede Kalış Süresi: Hastalar genellikle birkaç gün içinde taburcu edilir.

Daha İyi Estetik Sonuçlar: Küçük kesiler, daha az belirgin yara izi bırakır.

Laparoskopik Gastrektomi Nasıl Uygulanır?

Ameliyat sırasında hastanın karnında birkaç küçük kesi açılır. Laparoskop adı verilen kamera ile mide ve çevresindeki dokular görüntülenir. Tümörlü bölge ve gerekirse lenf düğümleri çıkarılır. Midenin tamamı veya bir kısmı, tümörün konumuna ve evresine bağlı olarak alınabilir.

Hangi Hastalar İçin Uygundur?

Kapalı cerrahi, genellikle erken evrede tespit edilen mide kanseri vakaları için uygundur. Ancak, ileri evrelerde de hasta ve tümör özelliklerine bağlı olarak uygulanabilir. Cerrahın detaylı değerlendirmesi, bu yöntemin kullanılabilirliğini belirler.

Ameliyat Sonrası Süreç

Kapalı cerrahi sonrası hastalar genellikle şu noktalara dikkat etmelidir:

Beslenme Planı: Küçük porsiyonlar ve sık öğünlerle beslenmek önemlidir.

Düzenli Kontroller: Tedavi sürecinin takibi için doktor ziyaretleri aksatılmamalıdır.

Fiziksel Aktivite: Hafif egzersizler, iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Sonuç

Kapalı cerrahi yöntem, mide kanseri tedavisinde hem etkin hem de hasta dostu bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Laparoskopik gastrektomi, hastalara daha az ağrılı bir süreç, hızlı iyileşme ve günlük yaşama daha çabuk dönüş imkânı sunar. Mide kanseri tedavisinde erken teşhis ve uygun yöntemin seçimi, hastaların uzun vadeli sağlığını önemli ölçüde etkiler.

Mide Kanseri Kapalı Cerrahi Yöntemi

Mide Kanseri Kapalı Cerrahi Yöntemi (Laparoskopik Gastrektomi): Modern Bir Tedavi Yöntemi

Mide kanseri, dünya genelinde sık karşılaşılan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir hastalıktır. Günümüzde tıbbi teknolojinin ilerlemesiyle birlikte kapalı cerrahi yöntemler, mide kanseri tedavisinde giderek daha fazla tercih edilmektedir. Laparoskopik gastrektomi, mide kanseri için uygulanan kapalı cerrahi yöntemlerden biridir ve hastalara birçok avantaj sunmaktadır.

Kapalı Cerrahi Yöntemi Nedir?

Kapalı cerrahi, minimal invaziv cerrahi olarak da bilinir. Bu yöntemde büyük kesiler yerine birkaç küçük kesiden işlem yapılır. Cerrah, ince bir kamera ve özel cerrahi aletler yardımıyla operasyonu gerçekleştirir. Laparoskopik gastrektomi, mide kanseri olan hastalarda tümörlü dokunun çıkarılması için sıklıkla tercih edilir.

Kapalı Cerrahinin Avantajları

1.Daha Hızlı İyileşme Süreci: Kapalı cerrahi yöntemle yapılan operasyonlarda, geleneksel açık cerrahiye göre iyileşme süreci daha kısadır. Hastalar, daha hızlı bir şekilde günlük yaşamlarına dönebilir.

2.Daha Az Ağrı: Küçük kesiler nedeniyle ameliyat sonrası ağrı seviyesi genellikle daha düşüktür.

3.Daha Az Kanama Riski: Minimal invaziv teknikler, kan kaybını minimuma indirir.

4.Kısa Hastanede Kalış Süresi: Hastalar, genellikle birkaç gün içinde taburcu edilebilir.

5.Estetik Avantajlar: Küçük kesiler, daha az belirgin yara izleri ile sonuçlanır.

Mide Kanserinde Laparoskopik Gastrektomi Nasıl Uygulanır?

Laparoskopik gastrektomi sırasında, hastanın karnına birkaç küçük kesi yapılır. Cerrah, laparoskop adı verilen ince bir kamera yardımıyla mideyi ve çevresindeki dokuları inceler. Tümörlü bölge ve gerekli lenf düğümleri dikkatlice çıkarılır. Ameliyat sırasında tümörün evresine ve konumuna bağlı olarak midenin tamamı veya bir kısmı alınabilir.

Kimler Kapalı Cerrahi İçin Uygundur?

Kapalı cerrahi, genellikle erken evrede tespit edilen mide kanseri vakalarında tercih edilir. Bununla birlikte, ileri evredeki bazı hastalarda da uygunluk durumuna göre bu yöntem kullanılabilir. Cerrahın değerlendirmesi, hastanın genel sağlık durumu ve kanserin yayılma düzeyi, bu yöntem için uygunluğu belirler.

Kapalı Cerrahi Sonrası Yaşam

Laparoskopik gastrektomi sonrası hastaların yaşam kalitesini artırmak için şu noktalara dikkat edilmelidir:

Beslenme Düzeni: Küçük porsiyonlarla sık öğünler tercih edilmelidir.

Düzenli Kontroller: Kanserin tekrarını önlemek ve genel sağlık durumunu izlemek için doktor kontrolleri aksatılmamalıdır.

Egzersiz: Hafif fiziksel aktiviteler, iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Sonuç

Kapalı cerrahi yöntem, mide kanseri tedavisinde etkili ve modern bir seçenektir. Hastalara sunduğu hızlı iyileşme, düşük ağrı seviyesi ve estetik avantajlarla öne çıkmaktadır. Ancak, her hasta için uygun olup olmadığı uzman bir doktor tarafından değerlendirilmelidir. Mide kanseri tedavisinde erken teşhis ve uygun tedavi yöntemi seçimi, hastaların yaşam süresini ve kalitesini önemli ölçüde artırır.

Mide Küçültme Ameliyatı Nedir? Kimler İçin Uygundur?

Mide küçültme ameliyatı, obezite ile mücadele eden ve kilo verme konusunda ciddi zorluklar yaşayan kişiler için uygulanan etkili bir cerrahi yöntemdir. Tıbbi literatürde bariatrik cerrahi olarak bilinen bu yöntem, kişinin midesinin boyutunu küçülterek daha az yemekle doymasını ve böylece kalori alımını azaltmayı amaçlar. Gastrik bypass, tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi) gibi türleri mevcuttur.

Bu ameliyat, yalnızca kilo vermeyi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda obeziteye bağlı olarak ortaya çıkan şeker hastalığı (diyabet), hipertansiyon, uyku apnesi ve diğer metabolik hastalıkların tedavisine de yardımcı olabilir.

Mide Küçültme Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Mide küçültme ameliyatı, genellikle laparoskopik yöntemle yani kapalı cerrahi tekniklerle gerçekleştirilir. Bu, açık ameliyata göre daha az invaziv bir yöntem olup hastaların iyileşme süresini kısaltır. İşlem sırasında cerrah:

1.Midenin büyük bir kısmını çıkarır veya küçültür.

2.Kalan mide kısmı, bir tüp veya muz şekline benzer.

3.Bu sayede kişinin midesinin kapasitesi azalır ve daha az yemek tüketildiğinde doyma hissi oluşur.

Operasyon genellikle 1-2 saat sürer ve hasta çoğunlukla 1-2 gün hastanede gözlem altında tutulur.

Mide Küçültme Ameliyatının Avantajları Nelerdir?

Mide küçültme ameliyatı birçok avantaj sunar:

1.Hızlı ve Etkili Kilo Kaybı: Ameliyattan sonra kişi, daha az yemekle doyduğu için kısa sürede kilo vermeye başlar.

2.Sağlık Sorunlarının Azalması: Obezite kaynaklı hastalıklar büyük ölçüde düzelir. Özellikle tip 2 diyabetin gerilemesi mümkündür.

3.Yaşam Kalitesinde Artış: Daha fazla hareket özgürlüğü, özgüven artışı ve psikolojik iyileşme sağlanır.

4.Kalıcı Sonuçlar: Diyet ve egzersizle kilo verme konusunda başarısız olanlar için kalıcı bir çözüm sunar.

Kimler Mide Küçültme Ameliyatı İçin Uygundur?

Mide küçültme ameliyatı, genellikle aşağıdaki kriterleri karşılayan bireyler için uygundur:

Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 ve üzeri: Morbid obez olarak sınıflandırılan kişiler.

VKİ 35-40 arasında olup eşlik eden sağlık sorunları bulunanlar: Tip 2 diyabet, hipertansiyon gibi rahatsızlıklar.

Diyet ve egzersizle kilo veremeyenler: Daha önce birçok yöntem denemiş ancak başarılı olamamış kişiler.

18-65 yaş aralığında olmak: Özel durumlar haricinde bu yaş aralığına dikkat edilir.

Ameliyat öncesi, hastanın psikolojik ve fiziksel durumu detaylı bir şekilde değerlendirilir. Uygun olmayan bireylerde alternatif tedavi yöntemleri tercih edilebilir.

Ameliyat Sonrası Süreç ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Mide küçültme ameliyatı sonrasında hastaların yaşam tarzında önemli değişiklikler yapması gerekir:

1.Diyet ve Beslenme Düzeni: Ameliyat sonrası ilk haftalarda sıvı diyetle başlanır ve zamanla katı gıdalara geçilir. Ömür boyu sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirilmelidir.

2.Egzersiz: Hafif yürüyüşlerle başlanarak ilerleyen dönemlerde düzenli egzersiz yapılması önerilir.

3.Takip Randevuları: Ameliyat sonrası kontroller, kilo kaybının ve genel sağlığın takibi için önemlidir.

4.Vitamin ve Mineral Takviyeleri: Küçülen mide, bazı besinlerin emilimini azaltabilir. Bu nedenle düzenli olarak vitamin takviyesi alınmalıdır.

Riskler ve Yan Etkiler

Her cerrahi işlemde olduğu gibi mide küçültme ameliyatında da bazı riskler mevcuttur. Bunlar arasında:

•Kanama

•Enfeksiyon

•Mide kaçakları

•Besin eksiklikleri

Bu tür risklerin minimize edilmesi için deneyimli bir cerrah ve donanımlı bir sağlık merkezi tercih edilmelidir.

Whipple Ameliyatı Nedir?

Whipple ameliyatı safra yolları, pankreas başı ve 12 parmak bağırsağı tümörlerinde uygulanmaktadır. Genel cerrahinin en önemli ameliyatları arasında olan Whipple yönteminde ekibin tecrübesi çok değerlidir. Safra yolları, pankreas başı ve 12 parmak bağırsağı organları yapışık oldukları için ayırmak mümkün değildir. Bölgede ortaya çıkan tümörlerin tamamen temizlenmesi ile uygulanan daha başarılı tedavi yöntemidir.

Whipple Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Pankreas başı, 12 parmak bağırsağı ve safra yollarının pankreas başına yakın bölümlerinde oluşan tümörleri, bu 3 organ birbirlerine yapışık vaziyette oldukları için ayırmak mümkün olmamaktadır. Bu yüzden bu organlarda meydana gelen tümörlerde o bölgeyi komple temizlemek çok daha etkin bir tedavi yöntemidir. Pankreas başı, 12 parmak bağırsağı ve safra yollarının bu bölgeye yakın bölümlerinin komple alındığı bu yöntemin adı Whipple operasyonudur.

Laparoskopik Whipple Ameliyatı Yapılabilir mi?

Whipple ameliyatı teknik ve süreç olarak oldukça zor ve uzun bir ameliyattır. Laparoskopik whipple ameliyatı her ne kadar teknik açıdan zor olsa da ülkemizde yapılmış ve başarılı bir sonuç elde edilmiştir.

Whipple Ameliyatı Yapan Doktorlar

Whipple ameliyatı profesyonel bir ekip ile gerçekleşmesi gereken zor bir ameliyattır. Alanında çok tecrübeli genel cerrahların yaptığı bu ameliyatı ülkemizde sayılı cerrah yapmaktadır. İzmir’de ise Dr Cemal Kara başarılı geçen whipple ameliyatları ile bilinmektedir.

Whipple ameliyatı ile ilgili daha detaylı bilgi almak için iletişim kanallarımızdan bize ulaşabilirsiniz.

Mide Küçültme Ameliyatı

Mide küçültme ameliyatı amacı, mide hacmini azaltarak hastanın çok az yiyecekle tok hissetmesini sağlamaktır. Bu ameliyatta, midenin belirli bir kısmı (en çok gerilen, genişleyen ve iştahı düzenleyen kısım) cerrahi olarak çıkarılır ve arkasında boru şeklinde bir mide (yaklaşık muz büyüklüğünde) bırakılır. Midenin çıkarılan kısmından atılan ghrelin adı verilen hormon sayesinde iştah kontrolü ve tokluk hissi sağlanır. Sleeve gastrektomi operasyonları da laparoskopik yöntem kullanılarak yapılmaktadır. Operasyon, karın boşluğuna küçük kesilerden nüfuz edilerek gerçekleştirilir.

Mide Küçültme Ameliyatı Nasıl Yapılır ve Fiyatları Nasıldır?

Mide küçültme ameliyatı Türkiye’de bazı işlemlerden sonra yapılmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz. Mide çıkışından önce ortalama 7 cm uzunluğunda bir çizgi korunmalıdır. Gastrik tüp adı verilen prob (çap 39 Fransız) kullanılmalı ve mide küçültme işlemi onun kontrolü altında yapılmalıdır. Prob ile bu olmazsa teknik sorunlar ortaya çıkar, mide daralmaları meydana gelir veya mide tamamen kapatılabilir. Daha sonra dikişte bir sızıntı olabilir ve ölüme yol açabilir. Bu, mide sızıntılarının ana nedenlerinden biridir.

Ameliyat bittiğinde ameliyatın kontrol altına alınması, mideye mavi boya eklenerek test edilmesi, kaçak olup olmadığının belirlenmesi ve uygun dikişlerle açık alanların kapatılması önemlidir.

Operasyonda en önemli noktalardan biri fundus dediğimiz tepe noktasıdır ve midenin dalaktan tamamen ayrılması teknik olarak zordur. Midede oluşabilecek en önemli ve tehlikeli sızıntı bölgesidir. Bu bölgenin doğru bir şekilde farklılaşması, operasyonun başarısını etkileyen bir faktördür.

Midenin fundus adı verilen kısmı (ghrenin hormonunun salındığı alan) yoksa veya sadece yeterince çıkarılmazsa, ghrenin hormonu yüksek kalır ve tokluk hissinin kaybolmasına neden olur.

  • Mide Klipi Nedir?

Mide klip’i (Gastric Clip) cerrahlar tarafından mide duvarının çevresinden mideye dikey olarak yerleştirilir. Mide klipleri değiştirilebilir, esnek medikal aletlerdir; silikonlu kaplı titanyumdan oluşmaktadır. Mideye laparoskopik (kapalı yöntem) cerrahi müdahale ile staples (zımba) olmadan, vücuttan herhangi bir doku çıkarılmadan ve anatomik değişiklikler yapılmadan yerleştirilir. Laparoskopik müdahale olduğundan dolayı hastalarda küçük insizyonlar (ameliyat yarası) olmaktadır. Onun dışında mide klipleri herhangi bir ayarlanma ve bakım gerektirmez.

Mide klipleri tüp mide ameliyatı gibi tüketilen besin miktarını sınırlar ve hızlı bir doyma hissi sağlar. Tüp mide ameliyatından ayrıldığı kısım, mide klip’i operasyonunda mide kesilerek vücuttan çıkarılmaz. Bunların dışında geri döndürülebilir bir işlemdir. Bireyler ideal kilolarına ulaştıklarında, mide klip’i bir cerrah tarafından komplikasyonsuz bir şekilde çıkarılabilir.

Mide Klip’i operasyonundan sonra hastaların 1 ya da 2 geceden fazla hastanede kalmalarına gerek olmamaktadır. Hastalar taburcu olmalarından hemen sonra normal hayatlarına dönebilmektedirler.

Bireylere sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırır ve etkili kilo verme sonuçları sağlar. Hastalar fazla kilolarının %35’ini vermektedirler.

Unutulmaması gereken diğer önemli bir konu is mide klip’i mide bandı ya da tüp mide operasyonu değildir.

  • Mide Klipi İşlemine Kimler Uygundur?

-Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 29-40 arasında olan bireyler mide klip’i işlemine uygundurlar.

-Reflü sorunu yaşayan ve tüp mide dışında alternatif kilo verme çözümleri arayan bireyler uygundur.

Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatı 2023

Türkiye, sağlık turizminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Her yıl yüz binlerce insan birçok operasyon için Türkiye’ yi tercih ediyor. Bunun sebeplerinden biri de elbette Türkiye’deki uygun fiyatlar. Burada Avrupa’da ödediğiniz ücretlerden çok daha ucuz bir fiyata daha kaliteli bir hizmet almak mümkün.

Türkiye’ de tüp mide ameliyatı ücreti iyi bir cerrah, ameliyat ekipmanı, hastane ve otel konaklaması ve diyetisyen takibi pakedi ile birlikte ortalama 3.000 – 6.000 euro Türkiye bu alanda Dünya’daki en tecrübeli ülkelerden. Ameliyatı yapacak cerrahınızın tecrübeli cerrahınızın tecrübeli olmasına dikkat edin.

Konaklama, ulaşım ücretleri ve ameliyat masrafları da dahil olmak üzere tüm süreç Avrupa’dakinden daha kolaydır. Türkiye’ de mide küçültme ameliyatı fiyatları 2023 yılındaki fiyatları için iletişim kanallarımızdan bize ulaşabilirsiniz.

Tüp Mide Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?

Tüp mide ameliyatı, obezitenin cerrahi tedavisine yenilikçi bir yaklaşımdır. Kilo kaybı besin alımını kısıtlayıcı ve diğer endokrin mekanizmalarla sağlanmaktadır. Yapılan çalışmalar, tüp mide ameliyatının morbid obez hastalar için kesin çözüm olduğunu göstermektedir.

Tüp mide ameliyatı mı?
Laparoskopik tüp mide ameliyatı mı?
Laparoskopik ayarlanabilir mide bandı (LAGB) mı?
Laparoskopik gastrik baypas mı?

Öncelikli önerimiz tüp mide ameliyatıdır. Litaratür dışında 10.000’den fazla laparoskopik obezite cerrahisi olan hastalarımızın sonuçları şunu göstermektedir. Obezite cerrahisinde altın standart tüp mide ameliyatı olmalıdır. Diğer yöntemlere göre, uzun süreli takipte de başarı oranı çok daha yüksektir.

Laparoskopik ayarlanabilir mide bandı (LAGB) artık Dünya’da ve ülkemizde, başarı oranı düşük olması sebebiyle uygulanma oranı düşük işlemlerdir. Aksine mide bandı çıkarılması sonrası tüp mide ameliyatı yaptığımız pekçok hastamız olmaktadır. Özellikle Avrupa’da oldukça popüler olan Laparoskopik ayarlanabilir mide bandı(LAGB) işlemi sleeve gastrectomy ameliyatına göre komplikasyon oranı yüksek bir ameliyattır.

Laparoskopik gastrik baypas ise yine laparoskopik tüp mide ameliyatına göre, vitamin mineral emilimi eksikliği, diyare gibi komplikasyon riskleri sebebi ile çok daha nadir tercih ettiğimiz işlemlerdir.

Tüp Mide Ameliyatında Başarı Oranı ve Komplikasyon Oranı Nedir?

Tüp mide ameliyatı ile ilgili yayınlanan bir çalışmanın sonuçlarını sizlerle paylaşalım. 940 hasta ile yapılan bir çalışmada, tüp mide ameliyatı olan hastaların %90’ının %30’dan fazla kilo verdiği görülmüştür. Komplikasyon oranı %10 bulunmuştur. Operasyon süresi ise ortalama 90 dakika bulunmuştur.(1)

Doç. Dr. Cemal Kara’nın Tüp Mide Ameliyatı Başarı Oranı Nedir?

Kliniğimizde ise 5.000 hasta üzerinde yaptığımız çalışmalarda hastaların %100’ünün tüp mide ameliyatı ile yani gastric sleeve ile kilo verdiğini gözlemledik. Bu başarının bir sebebi ameliyat öncesi yaptığımız tetkiklerde, hastaların ameliyata uygun olup olmadığını tespit etmemizdir. Böbreküstü bezi hormon seviyesine bakarak uygun olan hastalara ameliyat yapmaktayız. Hastalarımızda komplikasyon oranı %0,2’dir (Binde 2). Tüp mide ameliyatı olan hastalarımızda majör komplikasyon oranı %0,03’dir (On Binde 3)

Tüp Mide (Sleeve Gastrctomy) mi, Gastric Bypass mı?

Yapılan bir çalışmada gastric sleeve ameliyatı sonrasında, gastric bypass ameliyatı sonrasındaki sürece göre kemik- eklem rahatsızlığı görülme oranı çok daha düşük bulunmuştur.(2) Yani kas ve kemik sistemi için tüp mide ameliyatı çok daha güvenlidir. Bunun sebebi hem kilo verimi, hem de ameliyat sonrası vitamin- mineral eksikliğinin daha az görülmesidir. Tüp mide ameliyatından sonra kilo verilme süreci, gastric bypass ameliyatından sonraki kilo verimi sürecine göre çok daha başarılıdır.

Türkiye’ de tüp mide ameliyatı ücreti iyi bir cerrah, ameliyat ekipmanı, hastane ve otel konaklaması ve diyetisyen takibi pakedi ile birlikte ortalama 3.000 – 6.000 euro Türkiye bu alanda Dünya’daki en tecrübeli ülkelerden. Ameliyatı yapacak cerrahınızın tecrübeli cerrahınızın tecrübeli olmasına dikkat edin.

Tüp Mide Ameliyatından Sonra Kilo Verimi

Tüp mide ameliyatından sonra 1 ayın sonunda ortalama %10 kilo kaybı,
Tüp mide ameliyatından sonra 3 ayın sonunda ortalama %20 kilo kaybı,
Tüp mide ameliyatından sonra 6 ayın sonunda ortalama %30 kilo kaybı beklemekteyiz.
Bu oranlar kişiye göre değişmekle beraber hormonal bazı hastalıklara bağlı olarak daha yavaş da olabilir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası

Hastalarımız tüp mide ameliyatı sonrası beslenme önerilerimize uyarsa, vitamin-protein önerilerimizi uygularsa, spor yaparsa sürecimiz çok daha başarılı geçecektir. Böylece tüp mide ameliyatı sonrasında kilo verimi büyük oranda yağ olarak olacaktır. Kas kaybı daha az olacaktır.

Tüp mide ameliyatı sonrası kas kaybı olmamasının bir diğer yolu da kolajen kullanmaktır. Kolajen kullanan hastalarda, daha az sarkma, daha gergin ve canlı bir cilt gözlenmektedir. Sigara kullanmama da yine tüp mide ameliyatı sonrası deri sarkmaları açısından önemlidir. Tüp mide ameliyatından sonra sigarayı bırakmak, hem akciğerleriniz için faydalı olacaktır hem de cildiniz ve sarkmalarınız için etkili olacaktır. 

Tüp mide ameliyatından sonra 3.günde duş alabilirsiniz. Tüp mide ameliyatından sonra normal hayatınıza kısa sürede döneceksiniz. Hastalarımızın bize bildirdiği ağrı eşiğine göre, sezaryen doğum geçmişi olan tüm hastalarımız, sezaryene göre tüp mide ameliyatı sürecinin çok daha rahat olduğunu bildirdiler. Tüp mide ameliyatı kapalı olarak yapıldığından iyileşme, ayağa kalkma, sosyal hayata geçiş süreci çok hızlı olmaktadır. Tüp mide ameliyatından sonra yatalak- bakım hastası olmazsınız.

Obezite Ameliyatı Riskli mi?

Buna şöyle bir cevap verilebilir. Obez bireylerde, intihar oranının obez olmayan bireylere göre 3 kat fazla olduğunu biliyor muydunuz?(3)

Obez bireylerde, kalp krizi ve inme riskinin obez olmayan bireylere göre 12 kat fazla olduğunu biliyor muydunuz? Bu oran hastanın vücut kitle indeksi arttıkça artmaktadır.

Tüp mide ameliyatı ile kilo verdikçe tüm bu riskler azalacaktır. Bireyler tüp mide ameliyatı ile sağlıklı bir yaşama başlayacaktır.

Diyabet hastaları için tüp mide ameliyatı mı gastric bypass mı daha uygun?

Yapılan çalışmalara göre 5 yıldan uzun zamandır diyabet hastalığı olan bireyler ve vücut kitle indeksi 35 üzerinde ise uygun yöntem tüp mide ameliyatıdır. (4)

Tüp mide ameliyatı olan hastalarda, safra kesesinde taş görülme riski daha mı yüksektir?

Sleeve gastrectomy ameliyatı sonrasında gastric bypass ameliyatına göre safra kesesinde taş görülme ihtimali daha düşüktür. (5)

Tüp mide ameliyatı olan hastaların, safra kesesinde taş olma ihtimali daha yüksek değildir. Obez hastalarda, safra kesesinde taş görülme ihtimali yüksektir.

Tüp mide ameliyatından sonra karaciğer enzimlerinde, yapılan çalışmalara göre 2 yıl sonra optimum düzelme gözlenir. Sleeve gastrectomy ameliyatı sonrası AS-ALT seviyelerinde düzelme daha fazladır. Roux en Y Gastric Bypass (RYGB) ve One Anastomosis Gastric Bypass (OAGB) ameliyatlarına göre sleeve gastrectomy karaciğer hastalıklarının düzelmesi yönünden daha etkilidir. (6)

Tüp Mide Ameliyatından Sonra Türkiye’ de Kaç Gün Kalınmaktadır?

Tüp mide ameliyatı laparoskopik (kapalı yöntem) olarak uygulanmaktadır. Bu yöntem sayesinde, hastalar taburcu olduktan sonra özel bakım veya uzun süre istirahat etmesi gereken hastalar olmayacaklardır.  Hastalar hastanede 2 ya da 3 gece kalmaktadırlar ve taburcu olduktan hemen sonra ülkelerine dönebilmektedirler. Yurtdışı hastalarına 2 gece otel imkanı da sağlanmaktadır. Tüp mide operasyonlarından sonra hastaların 4 gün Türkiye’ de kalmaları yeterli olacaktır.

Tüp Mide Ameliyatı Güncel Fiyatı Nedir?

Tüp mide ameliyatı fiyatları hastadan hastaya göre ve yapılacak operasyonun süresine göre değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle öncelikle kliniğimizle iletişime geçip ameliyat için gerekli değerlerinizin ölçülmesi gerekmektedir. Mide ameliyatı fiyatları yanında, sağlıklı bir yaşama başlamak daha önemlidir. Obezite ile mücadelenizde yanınızdayız. Sağlıklı bir yaşama bizimle birlikte başlayın!

Tüp Mide Ameliyatı ile ilgili sorularınız mı var? Bize Hemen Ulaşın >>>  +90 (551) 440 00 33